Aramak istediğiniz kelimeyi yazınız..
Ara ..

ÇALINMAYAN HAYALLER

3 Kasım 2016

Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışa koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç oğlu ile ilgilidir.
Babasının işi nedeniyle çocuğun ortaöğretimi kesintilere uğramıştı.
Orta ikide iken öğretmeni, büyüdüğü zaman ne olmak istediğini bir kompozisyon halinde yazmasını istedi.
Çocuk, bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı.
Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi.
Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi.
Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev, tam kalbinin sesiydi. İki gün sonra öğretmen ödevi geri verdi.
Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir “sıfır” ve “Dersten sonra beni gör” uyarısı vardı.
Çocuk öğretmenine merakla sordu:
– Neden “sıfır” aldım?
Öğretmeni:
– Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal dedi, paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar da alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız. Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm.
– Çocuk evine döndü, bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini öğretmenine hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü.
– Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin, “ben de hayallerimi”…
O, orta 2. sınıf öğrencisi, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki 1000 metrekarelik evinde oturuyor.
Yıllar önce yazdığı ödev şöminenin üzerinde çerçevelenmiş olarak asılı.
Aynı öğretmen, geçen yaz 30 öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi. Çiftlikten ayrılırken eski öğrencisine:
– Sana simdi söyleyebilirim. Ben senin öğretmeninken, hayal hırsızıydım. O yıllarda öğrencilerimden pek çok hayal çaldım. Allah”tan ki sen, hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın.

Posted in Hikayeler