Aramak istediğiniz kelimeyi yazınız..
Ara ..

OZONTERAPİ NEDİR?

3 Kasım 2016

Ozon gazı kullanılarak yapılan iyileştirici tedavilere “ozon terapi’’ denilmektedir. 1856 yılından beri kullanılmaktadır. 1977 de vücuttaki etkileri teknik olarak açıklanmıştır. 1998 den beri ülkemizde kullanılmaktadır. Oldukça eski bir tedavi şekli olmakla beraber her geçen gün farklı yararlı etkilerinin bulunması onu yeniden güncel hale getirmektedir.

Ozon tedavi ‘’alternatif tıp’’ değil, aksine etkileri bilimsel olarak yüzlerce çalışmayla kanıtlanmış etkili bir tedavi yöntemidir. ‘’Kan yıkama’’ olarak da bilinir. Pek çok hastalıkta kullanılır.

Ozon terapinin en önemli özelliği, hastaya ve hastalığa özgü olmak üzere vücuda farklı yollarla verilebilmesidir.

OZON NEDİR?

Ozon (O3) yüksek enerjiye sahip güneş ışınlarının normal oksijen moleküllerine (O2) çarpmasıyla ortaya çıkan oksijen atomlarının (O) diğer oksijen molekülleriyle (O2) birleşmesi sonucunda meydana gelen 3 oksijen atomundan oluşan doğal bir gazdır ve normal oksijenden daha az kararlıdır. Kimyasal bir bileşen değildir. Tedavi sürecinde görevini tamamladıktan sonra hammaddesi olan oksijene dönüştüğü için doğaldır ve yan etkisi yoktur. Atmosferi oluşturan azot, oksijen ve karbondioksit gibi temel gazlara göre oldukça düşük oranda bulunan ozon hem iklimi etkiler hem de yer yüzeyindeki canlıların korunmasında önemli rol oynar.

Ozon oksidasyon gücü yüksek bir gaz olduğundan özellikle son yıllarda dezenfeksiyon amacıyla yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Kimyasal bir dezenfektan değildir. Doğal bir dezenfektan oluşu, kullanım alanlarının hızla yaygınlaşmasına ve güvenle kullanılmasına neden olmuştur. 1 gr ozon, 1 m3 suda bulunan mikroorganizmaların tamamını ortalama 5 dakika içinde öldürür. Ozon gazının dezenfeksiyon etkisi, aynı şartlar altında klorunkinden 3125 defa daha fazladır.

OZON ETKİ MEKANİZMASI

Medikal ozon %5 ozon ve %95 oksijen karışımından oluşmaktadır.

Ozonun metabolizmadaki etkisi, konsantrasyonuna ve kullanıldığı doza bağlı olarak değişiklik gösterir. 70-100 mg/ml konsantrasyonlu ozon enfekte yaraların tedavisinde mikroorganizmaların oksidatif etkilerini bozarak etkisini gösterir. Orta dozdaki (40-70 mg/ml) ozonun mikroorganizmaların aktivasyonunu önleyici etkisi vardır.(10-40 mg/ml) arasındaki düşük dozlar, özellikle yaşlılardaki dolaşım bozukluklarında kullanılır.

Vücutta oksijenasyon azlığı kötü sağlığın temelinde yatan en önemli sebeptir. Ozon tedavisi mikro dokuda bozulmuş olan oksijen dengesini yeniden düzenler. Kırmızı kan hücrelerinin elastikiyetini artırır ve kılcal damarlardan geçişini hızlandırarak yetersiz oksijen alan bölgelere hızla oksijen taşınmasını sağlar. Kanın dokulara oksijen bırakma yeteneğini de artırarak organların oksijenlenmesini artırır. Büyüme faktörleri dediğimiz salgıların yapımı artar ve bu yolla yara iyileşmesi hızlanır.

Kanda oluşan bazı bileşenler damarların genişlemesine yol açar. Bu da, kan dolaşımı yetersiz olan bölgelerin kanlanmasını sağlar.

Düşük dozlarda kullanıldığında, vücudun direncini arttırır, diğer bir deyişle bağışıklık sistemini aktive eder. Ozon sayesinde oluşan bu aktivasyona cevap olarak vücudun bağışıklık hücreleri sitokin adı verilen özel habercileri üretir. Nötrofil denilen kan hücrelerinin uyarılması ve sitokin sentezinin artması, immün sistem denilen bağışıklık sistemini güçlendirir. Kemik iliği, aldığı uyarılarla yeni hücre yapımına başlarken hasarlı organ ve dokuların rejenerasyonu gerçekleşir. Hormon ve merkezi sinir sistemi, aldığı uyarılarla metabolizmayı hızlandırır. Hücre elemanlarını ve enzim sistemlerini uyararak vücudun kendi antioksidan korumasını hızlandırır. Antioksidan enzimlerin kanda süratle artması vücudun kendisine zararlı olan gelişmeleri önler. Bu sayede çeşitli yollarla insan bedenine girmiş veya metabolizma sonucu üretilmiş olan ama insan sağlığına zarar verebilecek kimyasallar bertaraf edilir.

Hızla büyüyen kanser hücrelerinin çoğalmasını ve yayılmasını engeller.

Detoks edici özelliği ile vücudumuzdaki kimyasal maddelerin temizlenmesine yardımcı olur.(Kurşun, Civa gibi ağır metal zehirlenmeleri, böcek öldürücüler, ilaç atıkları, asidik maddeler, tarım ilaç kalıntılarının atılmasını hızlandırır.)

Vücudumuzdaki doğal ağrı kesicilerin açığa çıkmasını sağlayarak ağrı kesici özellik gösterir. Kanın kıvamını azaltır, akışkanlığını sağlar, böylelikle damar duvarındaki plakların yumuşamasını ve küçük kan damarlarındaki tıkaçların çözülmesini sağlayarak dolaşımı düzenler.

Ozonterapi 5 temel alanda kullanılmaktadır:
1.Dolaşım bozukluklarının tedavisi
2.Virüslerin sebep olduğu hastalıkların tedavisinde; örneğin karaciğer hastalıklarından hepatitler, uçuklar.
3.Zor iyileşen enfekte yaralarda ve enflamatuar hastalıklarda örneğin; Bacaklardaki açık yaralar, Enflamatuar bağırsak hastalıkları, yanıklar, haşlanma ve enfekte yaralar, mantar enfeksiyonları.
4.Kanser tedavisinde ilave ya da tamamlayıcı, bağışıklık sistemini güçlendirici olarak
5.Lipoliz etkisi ve oksijenasyon etkisinden dolayı bölgesel zayıflama ve genel zayıflama (ozon sauna) tedavilerinde de kullanılır.

OZON TEDAVİSİ İLE VÜCUTTA OLUŞAN DEĞİŞİKLER

• Deri kan dolaşımı artar. Böylece cilt yenilenir, sıkı ve pürüzsüz görünüm oluşur.
• Derinin toksinleri atması kolaylaşır.
• Hücre ve dokulara giden kan dolaşımı düzelir.
• Kanın oksijen taşıma kapasitesi artar.
• Bağışıklık sistemi güçlenir. Enfeksiyon hastalıklarına direnç artar..
• Tansiyon düzenlenir.
• Kan ve lenf sistemi temizlenir.
• Kaslarda biriken toksinler giderilerek kaslar gevşe ve yumuşar, esnekliği artar.
• Eklem ağrıları ve kas rahatsızlıkları iyileşir.
• Hormon ve enzim üretimi normale döner.
• Beyin fonksiyonları ve hafıza güçlenir.
• Depresyon ve sıkıntıyı ferahlatıcı etki görülür. .
• Metabolizma düzenlenir, homeostasis denilen vücudun iç dengesini sağlanır.
• Hücreler yenilenir ve antioksidan etkiler görülür.
• Vücut toksinlerden arınır.

Posted in Bilgi Bankası